INTRODUCTION: OBJECTIVE: Clopidogrel is a widely used antiplatelet in vascular events. However multiple drug prescriptions increase the risk for drug-drug interactions. The purpose of the study is to rule out the factors leading to clopidogrel responsiveness including the comorbidities and drugs.
METHODS: In this retrospective study, ischemic stroke patients who were being treated with clopidogrel for at least one year were eligible for enrollment.Clopidogrel resistance was measured with MEA. The comorbities and the medical treatment of the patients were noted.
RESULTS: 92 patients were included the study. 49 % of them were male and the median age was 69,19±12,08. 44.6 % of the patients were unresponsive to clopidogrel. Hypertension, hyperlipidemia and diabetes mellitus were not associated with a decreased response to clopidogrel. Similarly, we did not observe any drug-drug interactions between clopidogrel and oral antidiabetics, insulin, antihypertensives, antilipidemics and proton pump inhibitors. Age and gender were also not associated with clopidogrel responsiveness.
DISCUSSION AND CONCLUSION: CONCLUSION: Our study indicates that 45% of patients had a decrease response to clopidogrel. However we found no relation between clopidogrel resistance and the factors mentioned in previous studies. This could be attributed to other unknown factors leading to drug resistance.
GİRİŞ ve AMAÇ: AMAÇ: Klopidogrel vasküler hastalıklarda yaygın olarak kullanılan bir antiplatelettir. Ancak antiplatelet ilaçlarla birlikte yapılan çoklu ilaç uygulamaları ilaç-ilaç etkileşim riskini artırmaktadır. Bu çalışmanın amacı, klopidogrel direncine neden olan komorbiditeleri ve ilaçları tespit etmektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: YÖNTEMLER:
Bu retrospektif çalışmaya en az 1 yıldır klopidogrel kullanımı olan iskemik inme hastaları dahil edildi. Hastaların klopidogrel direnci Multiple Electrod Aggregometry (MEA) yöntemi ile ölçüldü. Hastaların komorbiditeleri ve aldıkları medikal tedaviler ( proton pompa inhibitörleri, antihipertansifler, antilipidemikler, oral antidiyabetikler, insülin) kaydedildi.
BULGULAR: Çalışmaya 92 hasta dahil edildi. Hastaların 49’u erkek, yaş ortalaması 69,19±12,08 idi. % 44.6 hastada klopidogrel direnci gözlendi. Direncin diabet, hipertansiyon, hiperlipidemi varlığı ile ilişkisi bulunmadı. Benzer şekilde hastaların oral antidiabetik, insülin, proton pompa inhibitörleri, antilipidemik, antihipertansif (β bloker, kalsiyum kanal blokeri, anjiotensin konverting enzim inhibitörleri (ACEİ), anjiotensinojen reseptör blokeri (ARB), diüretik) kullanımları ile klopidogrel direnci arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Yaş ve cinsiyet açısından da klopidogrel direnci ile ilişki tespit edilmedi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: SONUÇ: Çalışmamız % 45 oranında klopidogrele yanıtsızlık olduğunu göstermektedir. Oysa ki çalışmamızda klopidogrel direncini artıran klinik bir belirteç tespit edilememiştir. Literatürde tespit edilen direnç gelişimine yol açan risk faktörleri bizim çalışmamızda anlamlı bulunmamıştır. Henüz bilinmeyen başka faktörler de direnç gelişiminde etkili olabilir.