INTRODUCTION: One major issue related to carotid artery revascularization procedures is their potential for inducing disturbances in blood brain barrier (BBB) permeability. The evaluation for sulcal contrast enhancement (SCE) on post-contrast fluid-attenuated inversion recovery (FLAIR) sequences is a commonly used approach to determine BBB integrity. In this study, we assessed the interplay between SCE, and clinical, perfusion and BBB permeability features in a series of patients undergoing carotid artery stenting, and also evaluated the topographic distribution of this phenomenon.
METHODS: Clinical information (including demographic data, cardiovascular risk factors, degree of stenosis, indication and timing of the procedure), together with pre- and immediate post- (<24 hours) procedural magnetic resonance imaging (MRI) data was prospectively collected in a consecutive series of patients. SCE was graded on post-contrast FLAIR sequences, and its relationship with hemodynamic (CBV, CBF, MTT) and parenchymal permeability (K-trans) changes was analyzed. Regions of contrast extravasation were semi-automatically outlined and co-registered to a standard template in order to determine the topography of SCE.
RESULTS: SCE on post-contrast FLAIR sequences was observed in 11 out of 42 patients (26%) prior to stenting, a feature that was independently related to a recent history (<30 days) of ischemic stroke (p=0.008) and lower degree of stenosis (p=0.014) in multivariate analyses. De novo or increased SCE following the procedure was seen in 22 patients (52%); increased permeability was primarily observed in the ipsilateral cortical watershed territories. No clinical or imaging features was predictive of SCE in the post-stenting period. The positive predictive value of de novo high-grade SCE for predicting post-procedural focal neurological symptoms was low [27% (95% CI, 17%-41%)].
DISCUSSION AND CONCLUSION: Our findings highlight that BBB dysfunction in the blood-CSF interface is a frequently common observation in the peri-stenting setting. Its relationship with perfusion, and BBB permeability alterations within the brain parenchyma itself, and its utility for predicting hyperperfusion syndrome is poor.
GİRİŞ ve AMAÇ: Karotid arter revaskülarizasyon prosedürleriyle ilgili önemli bir sorun, bu müdahalelerin kan beyin bariyeri (KBB) geçirgenliğinde bozulmalara neden olma potansiyelidir. Post-kontrast FLAIR sekanslarında sulkal kontrast parlamasının (SKP) değerlendirilmesi, KBB bütünlüğünü belirlemek için yaygın olarak kullanılan bir yaklaşımdır. Bu çalışmada, karotid arter stentlemesi yapılan bir dizi hastada SKP ile klinik, perfüzyon ve KBB geçirgenlik özellikleri arasındaki etkileşim ve sulkal kontrastlanmanın topografik dağılımı incelenmiştir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ardışık bir hasta serisinde, hastaların klinik bilgileri (demografik veriler, kardiyovasküler risk faktörleri, stenoz derecesi, işlemin endikasyonu ve zamanlaması), işlem öncesi ve işlem sonrası (<24 saat) manyetik rezonans görüntüleme (MRI) verileri prospektif olarak toplanmıştır. Post-kontrast FLAIR sekanslarında değerlendirilen SKP derecesinin, hemodinamik (CBV, CBF, MTT) ve parankimal geçirgenlik (K-trans) değişiklikleriyle ilişkisi analiz edilmiştir. Kontrast ekstravazasyon bölgeleri yarı otomatik bir yöntem kullanılarak belirlenmiş ve standart bir şablona oturtularak topografi haritaları oluşturulmuştur.
BULGULAR: Kontrast sonrası FLAIR sekanslarında SKP, stent takılmadan önce 42 hastanın 11'inde (%26) gözlendi; bu özellik çok değişkenli analizlerde yakın zamanda geçirilmiş (<30 gün) iskemik inme öyküsü (p=0,008) ve daha düşük darlık derecesi (p=0,014) ile bağımsız olarak ilişkiliydi. Yirmi iki hastada (%52) işlem sonrasında yeni veya artmış SKP görüldü; artan geçirgenlik özellikle ipsilateral kortikal watershed bölgelerinde gözlendi. Stentleme sonrası dönemde gelişen SKP’yi hiçbir klinik veya görüntüleme özelliği öngöremedi. İşlem sonrası de novo yüksek dereceli SKP varlığının fokal nörolojik semptomları öngörme potansiyeli de düşük olarak saptandı [%27 (%95 GA, %17-%41)].
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bulgularımız, kan-BOS arayüzündeki KBB disfonksiyonunun stent öncesi dönemde sıklıkla görülen bir bulgu olduğunu vurgulamaktadır. Bu bulgunun, perfüzyon ve beyin parankimindeki KBB geçirgenliği değişiklikleri ile ilişkisi ve hiperperfüzyon sendromunu öngörmedeki başarısı zayıftır.