INTRODUCTION: This study was planned in an attempt to examine the stroke warning signs and awareness of risk factors in high-school teachers older than 40.
METHODS: The target population of the study consisted of teachers (n=1256) working at high schools in the city center and instead of the sampling method, a census was used for teachers older than 40 (n=700). The sample involved 567 teachers who hadn’t stroke experience and volunteered to participate. The data were collected with “structured question form” was developed based literature and expert opinions by conducting a preliminary application in working hours.
RESULTS: Regarding the participants, 55,7% were male, 89,8% married; 88,9% had bachelor's degree and age average 47,37±5,66. It was determined that 30,3% of participants knew nothing about the “organ being affected by stroke”, 70% about “the reason of stroke”. According to the total responses of participants in three choices concerning the knowledge of “stroke warning signs”, it was determined that they mainly had numbness and weakness on arms-legs (22%), as well as trouble in speaking and understanding (12,3%) and 46,3% of them gave responses that were not related with “stroke warning symptoms” defined by AHA/ASA. According to the total responses of participants in three choices concerning the knowledge of “stroke risk factors”, it was determined that they mainly had stress (15,5%), hypertension (12,3%), smoking-alcohol (9%) and 24,5% of them gave responses that weren’t related with “stroke risk factors” defined by AHA/ASA.
While no statistically significant difference was determined between the demographic features of participants and stroke warning signs and their state of knowing the stroke risk factors.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Participated in the study had roles as consultants and trainers, as well as the stroke risk factors, and they were in the risky age group for stroke, they didn’t have sufficient awareness regarding stroke warning signs and risk factors.
GİRİŞ ve AMAÇ: Araştırma, 40 yaş üstü lise öğretmenlerinde inme alarm belirtileri ve risk faktörleri farkındalığını incelemek amacıyla planlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Tanımlayıcı tipteki araştırmanın evrenini, Aydın merkezdeki lise öğretmenleri (n=1256) oluşturmuş, bunlardan 40 yaş üstü (n=700) örneklem için tam sayım yoluna gidilmiş; 40 yaş ve üstü, inme geçirmemiş, istekli 567 öğretmen alınmıştır. Etik kurul onayı ve valilik izni alınmış; literatüre dayalı, uzman görüşü alınarak ve ön uygulama yapılarak geliştirilen “yapılandırılmış soru formuyla”, Şubat- Mart 2014 tarihlerinde, okulda toplanmıştır.
BULGULAR: Katılımcıların %55,7’si erkek; %89,8’i evli; %88,9’u lisans mezunu, yaş ortalaması 47,37±5,66’dır. Katılımcıların %30,3’ünün “inmede etkilenen organı”, %70’inin “inme nedenini” bilmediği saptanmıştır. “İnme alarm belirtileri” bilgisine yönelik toplam yanıtlarına göre en fazla; kol-bacakta uyuşma-güçsüzlük (%22) ve konuşma-anlama bozukluğu (%12,3) olduğu belirlenirken; %46,3’ünün AHA/ASA’nın tanımladığı inme alarm belirtileriyle ilgisi olmayan cevaplar verdiği saptanmıştır. Katılımcıların “inme risk faktörleri” bilgisine yönelik toplam yanıtlarına göre en fazla; stres (%15,5), hipertansiyon (%12,3), sigara-alkol (%9) olduğu belirlenirken; %24,5’inin AHA/ASA’nın tanımladığı inmenin risk faktörleriyle ilgisi olmayan cevaplar verdiği saptanmıştır. İnme için riskli yaş grubunda bulunan katılımcıların, değiştirilebilir bireysel inme risk faktörleri oranının yüksek olduğu saptanmıştır. Yapılan analiz sonucunda; demografik özellikleri ile inme alarm belirtilerini bilme durumu arasında anlamlı bir fark bulunmazken; sadece eğitim durumları arasında anlamlı bir fark olduğu (χ2=7,731; p=0,021) saptanmıştır. Demografik özellikleri ile inme risk faktörlerini bilme durumu arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmaya katılan öğretmenlerin danışman ve eğitimci rollerine, inme risk faktörlerine sahip olmalarına ve inme için riskli yaş grubunda bulunmalarına rağmen, inme alarm belirtileri ve risk faktörleri farkındalığı istenilen düzeyde değildir.