Spinal dural arteriovenous fistulas (SDAVFs) are acquired vascular malformations characterized by spinal cord dysfunction. Patients present with symptoms such as paraparesis, sensory deficits and dysfunction of the bowel and bladder. The gold standard in diagnosis is spinal angiography. However, delays in diagnosis and treatment are common. In this article, we aim to present a case of SDAVF presenting with paraparesis and urinary incontinence. A 40-year-old male patient presented to our clinic with weakness in the legs and difficulty urinating following an upper respiratory tract infection. Neurological examination revealed paraparesis consistent with a 1st motor neuron lesion and sensory deficit was present starting from level T9. Spinal cord MRI showed hyperintense signal changes on T2-weighted sequences enhancing from the T5 to L1 vertebral levels. Spinal MR angiography performed with the diagnosis of SDAVF revealed a vascular lesion resembling SDAVF extending between T4 and L2 vertebrae and the patient underwent endovascular embolization therapy. SDAVFs most commonly occur in the thoracolumbar region and predominantly affect middle-aged male patients. The absence of a typical clinical presentation complicates early diagnosis at initial presentation. Delayed diagnosis can lead to further neurological deficits and more severe outcomes. Therefore, in cases presenting with paraparesis and extensive hyperintense lesions on MRI, SDAVF should always be considered in the differential diagnosis.
Keywords: Spinal dural arteriovenous fistula, paraparesis, transverse myelitisSpinal dural arteriovenöz fistül (SDAVF)’ler spinal kord disfonksiyonu ile karakterize edinsel bir vasküler malformasyondur. Hastalar paraparezi, duyu kusurları, bağırsak ve mesane disfonksiyonu bulguları ile başvururlar. Tanıda altın standart spinal anjiografidir. Bununla birlikte tanı ve tedavide gecikmeler sık görülmektedir. Bu yazıda paraparezi ve idrar inkontinansı ile başvuran bir SDAVF olgusu sunmayı amaçladık. 40 yaşında erkek hasta üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası başlayan bacaklarda güçsüzlük, idrar yapma güçlüğü şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Nörolojik muayenede 1. motor nöron tipinde paraparezi ve T9 seviyesinden itibaren seviye veren his kusuru mevcuttu. Spinal kord MR incelemesinde T5 ile L1 vertebra seviyesi boyunca kontrastlanma gösteren T2A sekanslarda hiperintens patolojik sinyal artışı izlendi. SDAVF şüphesi ile yapılan spinal MR anjiyografide T4 ile L2 vertebralar arasında uzanan SDAVF ile uyumlu vasküler yapı görüldü ve endovasküler embolizasyon tedavisi uygulandı. SDAVF'ler en sık torakolomber bölgede yerleşirler ve ağırlıklı olarak orta yaşlı erkek hastaları etkilemektedir. Tipik bir klinik prezetasyonun olmaması, ilk başvuruda tanı koymayı güçleştirir. Tanıda gecikme daha fazla nörolojik defisite neden olabilir ve daha fazla sekel ile sonuçlanabilir. Bu nedenle paraparezi kliniği ile başvuran ve MRG’da uzun segment hiperintens lezyon görülen olgularda ayırıcı tanılar arasında mutlaka SDAVF’ler yer almalıdır.
Anahtar Kelimeler: Spinal dural arteriovenöz fistül, paraparezi, transvers miyelit