ISSN 1301-1375 | e-ISSN 2146-9113
Volume : 23 Issue : 1 Year : 2023


Türk Beyin Damar Hastalıkları Dergisi - Türk Beyin Damar Hast Derg: 23 (1)
Cilt: 23  Sayı: 1 - Nisan 2017
DERLEME
1.
İki taraflı vestibulopatide vestibuler rehabilitasyon
Vestibuler rehabilitation in bilateral vestibulopaty
Onur Armağan
doi: 10.5505/tbdhd.2017.49091  Sayfalar 1 - 9
İki taraflı vestibulopati vestibuler organ, vestibuler sinir ya da her ikisinin birden fonksiyonlarında iki taraflı kayıp ya da azalmayla karakterize hetrerojen bir gurup hastalıktır. Vestibuler sistem dengenin multisensorial kontrolünde önemli bir rol oynar. Vestibuler işlev kaybolduğunda, özellikle postural kontrol, bakış stabilizasyonu ve denge gibi temel görevler bozulur ve hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde zayıflar. Dengeyi oluşturan kompleks sistem içinde vestibuler sistemin görevleri nedeniyle iki taraflı vestibuler hastalık, hastalarda önemli fonksiyonel ve fiziksel yetersizliklere yol açar. Günümüzde iki taraflı vestibuler hastalıkta, yaygın olarak kullanılan tedavi vestibuler rehabilitasyondur. Vestibuler rehabilitasyonda amaç, insan beyninde var olan adaptif ve kompansatuvar mekanizmaların harekete geçirilmesidir. Bu makalede vestibuler rehabilitasyon uygulamaları, farklı egzersiz programları ve teknikleri son literatür sonuçları gözden geçirilerek sunulmuştur.
Bilateral vestibulopathy is a heterogeneous chronic condition characterized by a bilateral reduced or absent function of the vestibular organs, the vestibular nerves or a combination of both. The vestibular system plays a crucial role in the multisensory control of balance. When vestibular function is lost, essential tasks such as postural control, gaze stabilization, and balance deteriorate and the quality of life of patients is significantly impaired. Nowadays the widely available treatment of bilateral vestibulopathy is vestibular rehabilitation. The aim of the vestibular rehabiltation is to use adaptive mechanisms of brain and to activate compensation mechanisms. In this review, applications of vestibular rehabilitation, different exercise programs and techniques are presented by reviewing recent literature results.

ÖZGÜN ARAŞTIRMA
2.
Servikokraniyal arter diseksiyonlarında klinik ve radyolojik bulgular
Clinical and radiological findings in cervicocranial artery dissection
Z. Betül Yalçıner, Göksel Bakaç Tümay, Sema Demirci Brandmeier, Melek Kandemir, Hayriye Küçükoğlu, Cengiz Dayan, Nurhak Demir
doi: 10.5505/tbdhd.2017.54366  Sayfalar 10 - 16
GİRİŞ ve AMAÇ: Servikokraniyal arter disseksiyonları genç erişkinlerdeki iskemik inmelerin %25’inden sorumludur. Damar duvarı yapısına zarar veren çok sayıda risk faktörü tespit edilmiştir. Disseksiyonlar çeşitli inme formlarında görülebilirler ve manyetik rezonans anjiografi veya dijital substraksiyon anjiografi tetkikleri ile tanı konulabilir. Çalışmamızda servikokraniyal arter disseksiyonlarının klinik ve radyolojik özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bakirkoy Mazhar Osman Ruh Sagligi ve Hastaliklari Egitim ve Arastirma Hastanesi anjiografi ünitesinde disseksiyon ön tanısı almış 45 hasta, 29 (%64) erkek ve 16 (%36) kadın, retrospektif olarak incelenmiştir. Ortalama yaş kadın ve erkeklerde sırasıyla 35 ve 39 idi.
BULGULAR: Hastaların 41’i (%91) geçici iskemik atak ve/veya iskemik inme ile prezente olmuştur. İzole 12. kraniyal sinir felci bir hastada gözlenmiş, bir başkasında ise baş ağrısı tek semptom olarak görülmüştür. Tüm hastalara dijital substraksiyon anjiografi yapılmış ve 6 hastada bilateral disseksiyon saptanmıştır. Anjiografi sonuçlarında 3 farklı damar patolojisi saptandı: 1) uzun segment düzensizlikleri (%65) 2) kama şeklinde tıkanma (%35) ve 3) yalancı anevrizma (%16). Hastaların 19’u (%42) radyolojik olarak takip edilebilmiş, bunlardan sekizinde radyolojik bulgular tamamen normale dönmüştür.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Disseksiyon geniş bir klinik spektrumla prezente olabilir ve alışılmışın dışında boyun hareketi ve ılımlıdan şiddetliye kadar çeşitli düzeyde travma öyküsü olanlarda akla gelmelidir. Disseksiyon tanısında dijital substraksiyon anjiografisi hala en iyi yöntemdir.
INTRODUCTION: Cervicocranial artery dissections account for 25% of ischaemic strokes in young adults. Numerous risk factors that can damage the structure of the vessel walls have been identified. Dissections can present with various forms of stroke, and are diagnosed using magnetic resonance angiography or digital subtraction angiography. In our study, we aimed to evaluate the clinical and radiological characteristics of cervicocranial artery dissections.
METHODS: We retrospectively analysed 45 patients, twenty-nine (64%) males and 16 (36%) females, pre-diagnosed with dissection in the Angiography Unit of the Bakirkoy Mazhar Osman State Training and Research Hospital for Psychiatric and Neurological Diseases. The mean age of females and males was 35 and 39 years, respectively.
RESULTS: Forty-one (91%) patients presented with transient ischaemic attack and/or ischaemic stroke. Isolated 12th nerve paralysis was found in one patient, and headache was the only symptom in another. Digital subtraction angiography was performed in all the patients, and bilateral dissection was detected in six patients. From the angiography results, three different types of vessel pathologies were detected: 1) long-segment irregularities (65%), 2) tapering occlusion (35%) and 3) pseudoaneurysm (16%). Radiological follow-up was done for 19 (42%) patients; eight of them completely recovered showing normal imaging findings.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Dissection can present with a broad clinical spectrum, and it should be suspected in cases with unusual neck movement and mild-to-severe trauma. Digital subtraction angiography is still the best modality for the diagnosis of dissection.

3.
Akut İskemik İnmede İntravenöz Trombolitik Tedaviye Bağlı İntraserebral Hemoraji
Intracerebral Hemorrhage Due to Intravenous Thrombolytic Treatment in Acute Ischemic Stroke
Tuğçe Mengi, Yaprak Seçil, Aysel Çoban, Mehmet Çelebisoy, Yeşim Beckmann, Tülay Kurt İncesu, Behiye Gönenç Özer
doi: 10.5505/tbdhd.2017.39200  Sayfalar 17 - 20
GİRİŞ ve AMAÇ: Akut iskemik inme intravenöz trombolitik tedavi ile ilk 4,5 saatte tedavi edilebilen acil bir durumdur. İntravenöz trombolitik tedavide prognozu en çok etkileyen komplikasyon semptomatik intraserebral hemorajidir. Çalışmamızın amacı intravenöz trombolitik tedaviye bağlı intraserebral hemorajinin risk faktörlerini belirlemektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamızda 2009-2014 arasında Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesinde intravenöz trombolitik tedaviye bağlı intraserebral hemoraji saptanan 12 hasta retrospektif olarak değerlendirildi.
BULGULAR: İntravenöz trombolitik tedaviye bağlı intraserebral hemorajinin saptandığı 12 hasta dahil edildi. Olguların 9’unda (%75,0) asemptomatik intraserebral hemoraji mevcutken, 3’ünde (%25,0) semptomatik intraserebral hemoraji gözlendi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: İntravenöz trombolitik tedavi ile ilişkili intraserebral hemoraji riskini ortaya koymak amacıyla birçok çalışma yapılmıştır. İleri yaş, vücut ağırlığı (>95 kg), hipertansiyon ve diyabetes mellitus öyküsü, antiaggregan kullanımı, semptom-tedavi zamanı, başvuru anında hiperglisemi varlığı, NIHSS değerinin yüksekliği, ilk kraniyal bilgisayarlı tomografide dens arter bulgusunun varlığı ve iskemik infarktın büyüklüğü risk faktörleri olarak belirlenmiştir. Bizim çalışmamızda ise hiperglisemi ve yüksek kan basıncı parankimal hemoraji ile ilişkili bulunmuştur.
INTRODUCTION: Acute ischemic stroke is an emergency which can be treated by intravenous thrombolytic treatment in the first 4.5 hours. The most important complication effecting prognosis of intravenous thrombolysis is the symptomatic intracerebral hemorrhage. The aim of our study is to determine the risk factors of intracerebral hemorrhage due to intravenous thrombolytic treatment.
METHODS: In our study, 12 patients with intracerebral hemorrhage due to intravenous thrombolytic therapy hospitalized in Neurological Intensive Care Unit between 2009-2014 were revised retrospectively.
RESULTS: Twelve patients who had intracerebral hemorrhage due to thrombolytic treatment were included. Nine of the cases (75.0%) had asymptomatic intracerebral hemorrhage, whilst 3 (% 25.0) had symptomatic intracerebral hemorrhage.
DISCUSSION AND CONCLUSION: There were many studies aiming to put forth the risk of intracerebral hemorrhage associated with intravenous thrombolytic therapy. Advanced age, body weight > 95 kg, the history of diabetes mellitus and hypertension, the use of antiaggregant agents, symptom-treatment interval, hyperglycemia at the time of arrival, high value of the National Institutes of Health Stroke Scale, the presence of dense artery in first cranial computerized tomography, the size of the ischemic infarct were determined as risk factors. Also, our results showed that hyperglycemia and high blood pressure was associated with parenchymal hemorrhage.

OLGU BILDIRILERI
4.
Nadir bir inme nedeni,madde kullanımı: Olgu sunumu
Drug abuse, a rare cause of stroke: Case report
Zeynep Özözen Ayas, Ruhsen Öncel Öcal, Ayhan Bölük
doi: 10.5505/tbdhd.2016.74936  Sayfalar 21 - 24
Günümüzde bağımlılık yapan yasa dışı maddelerin kullanım sıklığı gençler arasında gittikçe artmaktadır. Bu maddelerin kötü kullanımı genç erişkinlerde görülen nadir bir inme nedenidir. Kokain, eroin, esrar ve amfetaminlerin kullanımı inme riskini arttırmaktadır. Cannabis sativa bitkisinden elde edilir ve temel etkilerini delta-9-tetrahydrocannabinol ile oluşturur. Genç erişkinlerdeki esrar ile ilişkili serebral iskemideki en belirgin mekanizma vazospazmdır. İnmedeki diğer olası mekanizmalar sistemik hipotansiyon, serebral otoregülasyonda bozulma, serebral kan akım değişiklikleri, atrial fibrilasyona bağlı kardioembolizmdir. Bu yazıda sağda uyuşukluk ve kuvvetsizlik şikayetleri ile kronik esrar kullanımı olan 25 yaşındaki genç erkek inme hastası sunulmuştur. Klinisyenler kronik esrar kullanımının serebrovasküler sisteme ciddi boyutta zararları olabileceği konusunda dikkatli olmalıdır.
At the present time the incidence of illicit drug use increases worldwide among young adults. Abuse of these substances is a rare cause of stroke in young adults. Cocaine, heroin, cannabis, and amphetamines use increase the risk of stroke. Cannabis sativa induce main effects by delta-9-hydrocannabinol. The main mechanism of marijuana-related stroke in young patients is vasospazm. The other possible mechanisms are systemic hypotension, impaired cerebral autoregulation, alteration of cerebral blood flow, cardioembolism due to atrial fibrillation. In this article a 25-year-old young male patient with paresia and paresthesia of right side who had chronic abuse of marijuana is reported. Clinicians must be alert about marijuana can be seriously harmful to cerebrovascular system in chronic use.

5.
Serebral Venöz Tromboza Bağlı Çoklu Kraniyal Sinir Paralizisi
Multiple Cranial Nerve Palsy Due to Cerebral Venous Thrombosıs
Esra Eruyar, Hanife Küçükyıldız, Şule Bilen, Mehmet Mühürdaroğlu, Neşe Öztekin, Fikri Ak
doi: 10.5505/tbdhd.2016.40327  Sayfalar 25 - 28
Serebral venöz tromboz (SVT ) serebrovasküler hastalıklar arasında nadir karşılaşılan bir klinik tablodur. Baş ağrısı, nöbet ve fokal nörolojik defisit en sık görülen bulgulardır. SVT’ye bağlı multipl kraniyal sinir paralizisi ise nadir görülmektedir ve patolojisi net değildir. Görüntülemede kraniyal sinir paralizisini açıklayacak bir patoloji olmaması tanıdan şüphe ettirmektedir ancak hastalığın bilinmesi erken tanı ve tedavi olanağı sağlamaktadır. Bu olgu ile SVT’ye bağlı nadir de olsa multipl kraniyal sinir paralizisinin görülebileceğini ve tedaviye yanıtın iyi olduğunu vurgulamak istedik.
Cerebral venous thrombosis (CVT) is a rare clinical condition between cerebrovasculer diases. The most common findings are headache, seizure and focal neurological deficit. Multiple cranial nerve palsy due to CVT is rarely seen and it is not clear pathology. A pathology that could explain the lack of cranial nerve imaging is carrying suspected diagnosis but the disease is known to provide early diagnosis and treatment. We want to emphasize with this case multipl cranial nerve palsy due to CVT is seen rarely and good response to treatment.

6.
Olgu Sunumu: İnternal Karotis arter diseksiyonunun endovasküler tedavisi ve psödoanevrizma
Endovascular Treatment of Internal Carotid Artery Dissection and Pseudoaneurysm: Case Report
Turgay Demir, Mehmet Balal, Ahmet Evlice, Şebnem Bıçakçı, Erol Akgül
doi: 10.5505/tbdhd.2017.28290  Sayfalar 29 - 32
Travmaya sekonder olarak gelişen internal karotis arter (İKA) diseksiyonu 50 yaş altındaki inmelerin nadir nedenlerindendir. Diseksiyonlar antikoagülan ilaçlar, antiplatelet ilaçlar, endovasküler yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Travmatik İKA diseksiyonlarının endovasküler yolla tedavisi son yıllarda yaygın olarak tercih edilen tedavi şeklidir.
Bu yazıda travmaya sekonder olarak gelişen İKA diseksiyonunun endovasküler yöntemlerle ve antikoagülan ilaçlarla tedavi edilen, nörovasküler görüntüleme takipleri sırasında psödoanevrizma komplikasyonu gelişen bir olgu sunulmuştur.
One of the rare causes of stroke in patients under 50 years of age is internal carotid artery (ICA) dissection based on trauma. Traumatic internal carotid artery dissections may be treated with anticoagulants, antiplatelets or endovascular approaches. Endovascular repair of traumatic ICA dissections has become more popular recently.
Here we report the case of ICA dissection secondary to trauma treated with anticoagulants and endovascular approaches and during the follow-ups with neurovascular imaging pseudoaneurysm was presented as a developed complication.

7.
İskemik İnme İle Prezente Olan Takayasu Arteriti: İki Olgu Sunumu
Takayasu Arteritis Presenting with Ischemic Stroke: Two case reports
Fergane Memmodova, Nurettin Yavuz, Ufuk Emre, Cansu Söylemez, Orhan Yağız, Nuri Özgür Kılıçkesmez
doi: 10.5505/tbdhd.2017.97759  Sayfalar 33 - 37
Takayasu arteriti kan damarlarının inflamasyonu ile seyreden nadir bir vaskülittir. Sıklıkla aort ve dallarında stenoz ve anevrizmatik genişlemelere neden olur. Iskemik inme bu hastalığın neden olduğu komplikasyonlar arasında önemli bir yere sahiptir. Bu vaka sunumunda iskemik inme ile başvuran ve Takayasu arteriti tanısı alan iki olguyu literatürdeki olgular eşliğinde tartışmak istedik.
Takayasu arteritis is a rare vasculitic disease characterized with inflamation of vessels. It commonly results stenosis and dilatations of aort and aortic branches. Ischemic Cerebrovascular Disease is one of the major complications of Takayasu arteritis. In this report we concluded two Takayasu arteritis cases in the light of current data whom presented with ischemic stroke clinical symptoms.

8.
Spinal kord iskemisine bağlı konus medullaris sendromu: olgu sunumu
Conus medullaris syndrome due to spinal cord iscemia: case report
Yüksel Erdal, Ufuk Emre, Yeşim Karagöz
doi: 10.5505/tbdhd.2017.53215  Sayfalar 38 - 42
Konus medullaris sendromu bacaklarda simetrik güçsüzlük, duyu kaybı ve idrar-gaita inkontinansı ile karakterize klinik bir durumdur. Konus düzeyinde gelişen iskemi, hemoraji, tümör ya da bası bu klinik tabloya neden olabilir. Bu yazıda, bacaklarda akut gelişen güçsüzlük, idrar ve gaita inkontinansı olan ve spinal görüntülemelerinde spinal iskemi ile uyumlu bulgu saptanan 71 yaşında erkek hastayı sunmak istedik.
Conus medullaris syndrome is a clinical condition characterized by symmetrical weakness in the legs, sensory loss and urinary and fecal incontinence. At the conus level, ischemia, hemorrhage, tumor or compression may result this clinical entity. In this article, we wanted to present 71 years old patient who had bilateral acute leg weakness, urinary and fecal incontinence and it was detected the findings of spinal ischemia at spinal images.

9.
Bilateral Talamik Enfarktlı İki Olgu Sunumu
Two Case Report With Bilateral Thalamic Infarct
Utku Cenikli, Yasemin Ünal, Gülser Karadaban Emir, Gülnihal Kutlu
doi: 10.5505/tbdhd.2017.85570  Sayfalar 43 - 45
Bilateral talamik enfarkt nadir görülen bir klinik durumdur. Yaklaşık 1/3 olguda talamo-perforan arterler, ortak bir daldan doğarlar ve oklüzyonunda bilateral enfarktlar ortaya çıkar. Klinik olarak bilinç durumu değişikliği, uyanıklıkta azalma, hafıza problemleri, duygu durum bozuklukları, kognitif problemler ve vertikal bakış paralizisi ile prezente olabilir. Bu yazıda, farklı klinik seyre sahip 2 bilateral talamik enfarkt olgusu sunulmuştur.
Bilateral thalamic infarction is a rare clinical condition. Thalamo-perforan arteries are arise from the same vascular territory in nearly one third of the cases and oclussion of it causes bilateral infacts. Clinical presentation can be altered mental status, decrease alertness, memory problems, mood disorders, cognitive problems and vertical gaze palsy. In this report we present two cases with different clinical status.

LookUs & Online Makale
w