XHızlı Arama
Obstruktif uyku apne sendromu, obezite ve karotis aterosklerozu arasındaki etyolojik ilişki
Yıldız Arslan1, Merda Erdemir Işık2, Burak Paköz2, Ilker Burak Arslan31İzmir Bakırçay Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İzmir2İzmir Medicana International Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, İzmir
3İzmir Şehir Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği, İzmir
GİRİŞ ve AMAÇ: Obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS), serebral küçük damar hastalığı, inme ve serebral ateroskleroz yükü açısından bağımsız bir risk faktörüdür ve sıklıkla obezite, metabolik bozukluklar, hipertansiyon, koroner arter hastalığı, dolaşım yetmezliği ve karotis aterosklerozu gibi eşlik eden hastalıklarla ilişkilidir, bunların hepsi serebrovasküler sistem üzerinde olumsuz etkilere katkıda bulunur. Bu çalışmada OSAS'lı hastalarda karotis aterosklerozu (KA) ile obezite ve vasküler risk faktörleri arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu retrospektif çalışmada, Eylül 2020-Haziran 2023 tarihleri arasında nöroloji ve göğüs hastalıkları polikliniğine uyku apne sendromu nedeniyle başvuran ve polisomnografi için gece yatırılan hastaları inceledik.Çalışma grubuna orta ve ağır OSAS saptanan ve son altı ay içinde karotis doppler USG çekilen hastalar dahil edildi. Kontrol grubu nöroloji polikliniğine başvuran kriterleri karşılayan hastalardan oluşturuldu. Tüm hastaların Beden Kitle İndeksi (BKİ) ağırlık (kg)/boy (m2) olarak hesaplandı. Akut veya kronik üst solunum yolu veya akciğer enfeksiyonu, ciddi obstrüktif veya restriktif akciğer hastalıkları, akut-subakut inme ve miyokard enfarktüsü, kalp veya böbrek yetmezliği olan hastalar ve son altı ay içinde majör cerrahi öyküsü olan hastalar çalışma dışı bırakıldı.
BULGULAR: Dahil etme ve dışlanma kriterlerine göre, orta veya ağır OSAS'ı olan 47 hasta ve OSAS'ı olmayan 40 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışma grubunda erkek cinsiyet ve obezitesi olan (BMI>30 kg/m2) hastaların oranı daha fazlaydı ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (P< 0,05). Ancak KA görülme sıklığı tüm gruplar arasında benzerdi, anlamlı bir fark yoktu.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Obezite OSAS grubunda daha sık görülmesine rağmen KA veya stenozu olan hasta sayısı her iki grupta da benzerdi. Bulgular, OSAS'ın doğrudan etkisinden ziyade, bilinen vasküler risk faktörlerinin ve komorbiditelerin aterogenez üzerinde birincil bir etkiye sahip olabileceğini düşündürmektedir.
The etiological relationship of obstructive sleep apnea-obesity and carotid atherosclerosis
Yıldız Arslan1, Merda Erdemir Işık2, Burak Paköz2, Ilker Burak Arslan31İzmir Bakırçay University, Faculty of Medicine, Department of Neurology, İzmir, Türkiye2İzmir Medicana İnternational Hospital, Chest Diseases Clinic, İzmir, Türkiye
3İzmir City Hospital, Ear Nose and Throat Clinic, İzmir, Türkiye
INTRODUCTION: Obstructive sleep apnea syndrome (OSAS) is an independent risk factor for the presence of cerebral small-vessel disease, stroke and burden of cerebral atherosclerosis and it is frequently associated with comorbidities such as obesity, metabolic disorders, hypertension, coronary artery disease, circulatory insufficiency, and carotid atherosclerosis, all of which contribute to adverse effects on the cerebrovascular system. This study aimed to analyze the relationship between carotid atherosclerosis (CA) and obesity, vascular risk factors in patients with OSAS.
METHODS: In this retrospective study, we reviewed patients admitted to neurology and chest diseases outpatient clinic with sleep apnea syndrome and hospitalized during nightime for Polysomnography between September 2020-June 2023. Patients with moderate or severe OSAS who underwent bilateral carotid artery Doppler USG for any reason within six months were included in the study group. The control group included the patients meeting criteria who admitted to neurology outpatient clinic. Body Mass Index (BMI) of all patients was calculated as weight (kg) /height (m2). Patients with acute or chronic upper airway or lung infection, severe obstructive or restrictive lung diseases, acute-subacute stroke and myocardial infarction, heart or renal failure, patients with a history of major surgery within six months were also excluded.
RESULTS: According to the inclusion and exclusion criteria, 47 patients with moderate or severe OSAS and 40 patients without OSAS were recruited. Male sex and patients with obesity (BMI>30 kg/m2) were more prevalent in the study group and the difference was statistically significant (P< 0,05). However, the incidence of CA was similar between all groups, there was no significant difference.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Although obesity was more common in the OSAS group, the number of patients with CA or stenosis was similar in both groups. The findings suggest that well-known vascular risk factors and comorbidities may have a primary effect on atherogenesis, rather than a direct effect of OSAS.
Makale Dili: İngilizce