GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, akut yapısal beyin hasarı ve düşük Glasgow koma skoru (GKS≤8) ile yoğun bakım ünitesine yatırılan komatöz hastalarda optik sinir kılıf çapı ile prognoz arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamız prospektif, gözlemsel bir klinik çalışma olarak tasarlandı. Bu çalışmaya 18 yaş üzerinde, GKS≤8 olan, akut yapısal beyin hasarı tanısı koyulan, yoğun bakım ünitesine kabul sonrası sonrası ilk 24 saatte ultrasonografi ile optik sinir kılıf çapı ölçümü kararı verilen komatöz hastalar dahil edildi. 28. gündeki modifiye Rankin skalasına göre hastalar iyi prognoz ve kötü prognoz olmak üzere iki gruba ayrıldı. Modifiye Rankin skalasında, skor 0, 1, 2 ve 3 iyi nörolojik prognoz olarak kabul edilirken; 4, 5 ve 6 kötü nörolojik prognoz olarak kabul edildi.
BULGULAR: Kötü nörolojik prognozu olan hastalarda optik sinir kılıfı çapı, iyi nörolojik prognozu olan hastalardan anlamlı olarak daha genişti (7,04±0,75'e karşı 6,02±0,62 mm, p<0,01). Lojistik regresyon analizinde optik sinir kılıf çapı ile 28. gündeki modifiye Rankin skalası arasında anlamlı ilişki mevcuttu [OR 1,224 (1,087-1,595), p=0,005]. Benzer anlamlı ilişki optik sinir kılıf çapı ile yoğun bakım mortalitesi ve hastane içi mortalite arasında da mevcuttu [sırasıyla OR 1,124 (1,006-1,256), p=0,039 ve OR 1,131 (1,012-1,264), p=0,031].
TARTIŞMA ve SONUÇ: Optik sinir kılıf çapı ile prognostik parametreler arasındaki anlamlı ilişki, yoğun bakım ünitesinde akut yapısal beyin hasarına bağlı koma nedeniyle takip edilen hastalarda optik sinir kılıf çapının prognozu öngörmede kullanılabileceğini göstermektedir.
INTRODUCTION: The aim of this study was to evaluate the relationship between optic nerve sheath diameter and prognosis in comatose patients admitted to the intensive care unit with acute structural brain injury and low Glasgow coma score (GCS≤8).
METHODS: Our study was designed as a prospective, observational clinical study. In this study, comatose patients over 18 years of age, with GCS ≤8, diagnosed with acute structural brain injury, and the decision to measure optic nerve sheath diameter by ultrasonography in the first 24 hours after admission to the intensive care unit were included. According to the modified Rankin scale on the 28th day, the patients were divided into two groups as good prognosis and poor prognosis. In the modified Rankin scale, scores of 0, 1, 2 and, 3 were considered good neurological prognosis, while scores of 4, 5, and 6 were considered poor neurological prognosis.
RESULTS: Optic nerve sheath diameter in patients with poor neurological prognosis was significantly greater than that in patients with good neurological prognosis (7.04±0.75 vs. 6.02±0.62 mm, p<0.01). In logistic regression analysis, there was a significant correlation between optic nerve sheath diameter and modified Rankin scale at 28th day [OR 1.224 (1.087-1.595), p=0.005]. A similarly significant relationship was also found between optic nerve sheath diameter and intensive care unit mortality and in-hospital mortality [OR 1.124 (1.006-1.256), p=0.039 and OR 1.131 (1.012-1.264), p=0.031, respectively].
DISCUSSION AND CONCLUSION: The significant relationship between optic nerve sheath diameter and prognostic parameters shows that optic nerve sheath diameter can be used to predict prognosis in patients followed up in the intensive care unit for coma due to acute structural brain injury.